31 Ekim 2013 Perşembe

22:54 - 6 comments

Hayat İşte...

 
 Derste  en arka sıradayız güya hoca bizim dersle alakadar olmadığımızı anlamayacak.Selvet oyun oynuyor  aklında bazı şeyler var onları kovmaya çalışıyor Şeyma benim gibi vicdanını rahatlatmak için dinlemeye çalışıyor, bazı yerleri kaçırıyor canı sıkılıyor, hiç dinleyesi yok ama çaba harcıyor bazen dalıyor başka şeylerle uğraşıyor, kitabını bizi sınıftakilerin ne düşündüğünü düşünüp aklında bi şeyler de kuruyo olabilir .Onlar benim en yakın arkadaşlarım ne düşünüyorlar ne hissediyorlar biliyorum . Peki  diğer insanlar ne düşünüyor ?

  Mesela hocamız ne düşünüyor, burada olmaktan mutlu mu ,anlatmak istiyor mu,biz gülünce neden bi şey demiyor uğraşmak mı istemiyor, bize bi şeyler öğretmeyi gerçekten istiyor mu ?

   Peki diğer kişiler onlar ne düşünüyor ? Kimisi mutsuz gibi,kimi sıkılmış,kimi dikkatli dikkatli not alıyor soru soruyor.Sahi hocanın anlattıkları o kadar ilginç mi ?
 
  Bazılarını zamanında canımı çok sıkmıştı onlar toz olup rüzgarda dağılsın istiyorum bu mümkün olmasa bile.Ben kötü biri miyim ?

  Çıkıyoruz dersten aslında ara verdi ama bizim için bu kadarı kafi geldi.Durağa giderken kahkalarla gülüyoruz bazıları bize bakıyor ama çok da umrumuzda değil bizi gören bir arkadaşımız soruyor neye gülüyorsunuz diye.Gülmek için illa bi sebep mi gerekiyor mutluyuz işte.Anlatıyoruz ama ona o kadar ilginç gelmiyor farklı yerlere takılıp konuya hakim olamıyor herkes biz değil işte.Onlar gidiyor yine gülüyoruz bizim gülmek için sebebe ihtiyacımız yok her şeye herkese gülebiliriz.

  Otobüsüm geliyor el sallayıp uzaklaşıyorum.Durakta insanlar bekliyor bu benim otobüsüm mü diye dikkatle bakanlar var binenler var hava soğuk hala bekleyenler üşüyor olmalı acaba otobüsleri ne zaman gelecek ? Duraktan ilerde yaya ışıklarda iki kadın konuşuyor birini mi bekliyorlar acaba belki de yolda karşılaşıp konuşmaya başlamışlardır bu saatte zor ama karşıya geçmiyorlar otobüs de beklemiyorlar hava soğuk napıyo bunlar ?
 
    İlerde bi caddede yayalar için yeşil ışık yanıyor ama ortada yaya yok söylesem mi ışığa boşuna bekleme diye.

    İndim otobüsten yürüyorum eve doğru önümde bi kız var muhtemelen benden korkmuştur onu geçip korkularını gidermek istiyorum takip edildiği hissinden hoşlanmamıştır ama çok hızlı yürüyor geçemiyorum derken geçtim onu.Artık korkuları geçmiştir sen de benim korkularımı giderebilir misin ? Ama senden bi şey istememeliyim değil mi ?

  Binadan girmeden derin bi nefes alıyorum tüm bu düşüncelerde boğulmamam lazım çünkü annem attığım adımlardan anlar ruh halimi ve "ne oldu?" diye sorar.İzlediğim bir dizide kız sevdiği adamı nefes alacak küçük bir delik olarak görüyor ilginç ama düşününce güzel bi şey size nefes almanızı sağlayan biri çok çok özel olmalı de  mi ? Annem anlamasın diye hızlıca girip açıııım diyorum ama sadece midem aç ağzım bi şey çiğnemek istemiyor gözlerim yemek görmek istemiyor vücudum neden bu kadar uyumsuz çalışıyor ki  = (

    Peki tüm bunları görsen sen ne düşünürdün  belki de sen bi başkasını düşünüyorsundur tüm kalabalığı hiç yapan birini.Peki beni görünce ne düşünüyorsun belki sen de benim toz olmamı istiyorsundur.Sahi benden o kadar nefret ediyo olabilir misin ? Bunu bile isterim biliyor musun ? Çünkü aklında yer etmiş olmayı diliyorum nefret bile olsa senin için anlamsız bir yabancı olmaktansa bana dair bi duygu hissetmeni istiyorum.Benim hayatımda bu kadar yer elde etmiş olan kişiden bu kadarcık bi şey beklemem çok normal değil mi ?


 Hani diyor ya Atilla ilhan :
Bana ait ne varsa seni korkutuyor
Sana ait ne varsa hiçbiri benim değil
Belki ölmek hakkımı kullanıyorum
...



29 Ekim 2013 Salı

13:42 - 6 comments

Zamanda Yolculuk





   Hep ilgimi çeken bir mevzudur zamanda yolculuk.Filmlerde dizilerde çok yer alır ya hani bazen saçmaladıklarını düşünsem de izlemekten geri kalmam.Niye mi saçma buluyorum zaman ve mekan tekdir diye düşünüyorum gerçi o zamanda farklı boyut paralel evren ne diyeceksiniz ama ne biliyim işte o zamanki insanlar öldüler biz aynı dünyayı eğdik büktük  kirlettik.Neyse konumuz o değil konumuz zamanda yolculuk yapmanın kısa yolu yok ctrl-z değil :D Anılar, evet anılar sayesinde geçmişe hayaller sayesinde de geleceğe gidebiliriz.

    Anı çok acayip bi şey zaman yolculuklarında anlatılan her şey zahmet etmeden olabiliyor.Mesela uzay gemisine zamanda yolculuk makinesine ihtiyacınız yok bir fotoğraf bir şarkı bir mekan hatta bir kaldırım taşı bile sizi alıp nerelere götürüyor.Anımsarken kendi bedeninizden uzaklaşmış gibi olursunuz bilmem size de hiç oldu mu dalıp gidersiniz de zamandan mekandan bağımsız hale gelirsiniz de sanki kendinize uzaktan bakıyormuş gibi hissedersiniz ya -ölmüşüm de kendi yerime bakıyormuşum gibi :)- Anımsarken de öyle oluyorsunuz işte.Sanki artık siz yoksunuz da sizden akıl ve tecrübe olarak geride,hayattan gerekli dersleri henüz almamış genç karşınızda durur.Her anı canınızı yakmaz ama bazıları öyle canınızı sıkar ki kendinize kızarsınız neden bu kadar aptal davranmışım ki diye.Hayat işte zamanı gelmeden öğrenemiyoruz.Her yaşın kendine göre cahillikleri var işte =/


   Bazı anılar da gülümsetir insanı ne güzel günlerdi be dersiniz anıdan çıkıp o ana hapsolmak istersiniz o günler geri gelsin istersiniz ama bu  ne yazık ki mümkün değildir.


 Hayat işte herkese her şeye rağmen yaşıyoruz iyi şeyler de oluyor kötü şeylerde önemli olan pişman olmamaktır.Sonuçta kötü anılarımız da tecrübe olmuştur aynı yanlışı tekrar yapmamak için onları da hatırlamak lazım.Çünkü insanlar aynı hataları yapmakta ısrarcı olabiliyorlar biz onlara karşı tedbirli olalım ki bir daha canımızı yakmasınlar ;)


27 Ekim 2013 Pazar

19:08 - 6 comments

Hayal Dünyam ~ MİM ~

   Şeymacanım beni mimlemiş smile emoticon Yeniyim ama 2 tane mimim oldu çok sevdim bu olayı wink
Mim kaynağımız : burdaymış =) .Gerekli protokolleri tamamladığıma göre gelelim konumuza.Konumuz hayaller efenim.


  Şeymacanla çok sık yaptığımız bi şeydir hayal kurmak hatta 3 lafımızın 4ü geleceğe yönelik planlar pollyanna'yı beş geçtik de biz =D Hatta  bu amaç uğruna bi defter aldık ölmeden önce yapacaklarımız yazıp duruyoruz =) Neler yok ki bu hayallerde bir ay sonrasını da kapsıyor emekliliğimizi de  bilinmeyen zamanı da du  bakalım kaçta kaçını hayata geçirebileceğiz  eek


   Hayal kurma güzel de ben işi fazla abartıp hayal dünyasında yaşamaya başlamam inşallah =) Neyse neyse hayallerime başlayım çenem çok düştü <img style='border: 0; padding:0'  src='http://i33.tinypic.com/2lut91f.gif' alt='Dil'/>

   Benim de ilk hayalim okulu bitirmek olabilir böyle zamanında bitsin iyi şeyler yapmış oluyum bittiğinde iş deneyimim olsun tam donanımım olsun Erasmus yapmış olarak bitsin filan rolleyes Çok şey istemiyorum ya redface
 
   Okul bitince de güzel bir işim olsun.Para kazanmaya başlayınca da bir arabam bahçeli 2 katlı bir evim olsun 3 de olabilir ama tercihim 2den yana wink

    Evimin de bir odasında sadece  kitaplarım olsun istiyorum bir oda dolusu kitap çok hoş olur yani  smile emoticon

  Bahçeli  ev dedim ya bahçemi de düzenlemek isterim değişik değişik çiçeklerim meyve ağaçlarım olsun bi köpeğim olsun  istiyorum efenim demeyin daha olmayan eve ağaç çiçek dikiyor diye hayal işte redface


  Yurt dışına çıkmak istiyorum birkaç farklı ülke görüyüm listemde bi kaç talip var bakalım ilk nereye gideceğim rolleyes

 Yurt dışı olur da yurt içi olmaz mı Karadeniz turu istiyorum İzmir ,İstanbul, Mardin,Gaziantep derken nadide birkaç ilimizi daha görmek istiyorum en yakını Çanakkale gibi bir terslik olmazsa bu yıl içinde gidicez güzel de olacak smile emoticon


 Uçuk kaçık hayallerim de var tabi olmaz mı razz Bungee jumping , yamaç paraşütü olmazsa olmazlardan zaten ben bir de uçak ya da helikopter tarzı bi şey uçurmak istiyorum çok küçükken hayalimdi uçak kullanarak bulutlara çıkacaktım sonra da uçağımı bulutlara park edip gezecektim.Çocukken bile insanlardan uzak kalmaya çalışıyormuşum biggrin Sonra İstanbul da F1 pistinde araba kullanmak istiyorum biggrin


  Hayal kurmak bizim işimiz efenim Şeymacımın dediği gibi birisi tarafından delice sevilmek istiyorum hani bi söz var ya  "Birisi tarafından delice sevilmek size güç verir, birisini delice sevmek ise cesaret." diye ben artık cesur olmak istemiyorum güçlü olmak istiyorum mad Ne bileyim beni telefonla arasın ama bana sürpriz yapmış olup yanımda olsun beni benden çok düşünsün zor anlarımda yanımda olsun iyi ki var diyebileyim hani , sonra dediğim hiçbir şeyi unutmasın hoşlandığım şeyleri bilsin bana ona göre hediyeler alsın.Kısaca dizi filmlerdeki gibi bi şey istiyorum olur mu acaba lol

  Unuttuğum bir şeyler illa ki vardır ama yeter bu kadar büyüsü kaçmasın hayallerimin wink Umarım hepimizin kurduğu hayaller gerçek olur olmazsa da üzülmeyelim hayaller bizi hayata bağlayan şeylerdir onlarsız yaşama sebebimiz kalmaz wink



26 Ekim 2013 Cumartesi

21:57 - 9 comments

Ben De Özledim


       Leyla ile Mecnun başladığında sınava hazırlanıyordum dershanemin oradaki reklam panosunda üsttekine benzeyen bir fotoğraf vardı sınava hazırlanırken filmdir dizidir çok vaktim olmazdı ama bu diziyi izlemeliyim demiştim.Ali Atay'ı Eşref Saati dizisinde tanımıştın Asuman Dabak'a oldum olası hayranımdır zaten neyse izlemeye karar verdim.

         İlk bölümü 3-4 defa izledim herhalde =D Çok çok sevmiştim.103 bölümünü de izlemişim dizideki karakterler artık aileden biri gibi olmuştu.Ben ailemin en büyük çocuğu olduğum için abim ablam yok ama dizideki İsmail abiyi o kadar benimsedim ki gerçek abim olsa bu kadar sevmezdim herhalde =D Mecnunun yeri zaten apayrı =) Dizinin üzerimde çok tuhaf bir etkisi vardı hem karakterleri benimsedim hem sözlerini benimseyip kullanıyordum.Bir de izlerken önce kahkahalara boğuyorlardı sonra hıçkıra hıçkıra ağlatıyorlardı benim gibi garibanı =) 

      Dizi yayından malumunuz kaldırıldı "izlenmiyor" muş da.Dün de başka bir kanalda geri dönüşleri vardı ekibi çok özlemişim herhalde ki bölüm çok kısa geldi ama yine eskisi gibi hem ağlattılar hem de güldürdüler çok güzel bir bölümdü.

  Burak Aksak'a da bu senaryo sayesinde hayrandım dün iyice hayran etti kendine oyunculuğu da gayet iyiymiş bir insan yetenekli olmayagörsün efenim =) Ama esas hayranlık uyandıran kısım leyla ile mecnun finaliydi ki dün en çok ağladığım kısım orasıydı ki şahane bir sahneydi...
                                     


İnsan kendine yakın bulduğu şeyleri sever onlara güler onlara ağlar belki de...Diyor ya bir yerde Leyla onun kafasında. Bir leyla var ortada ama kendisi yok benim de kafamda biri var ama o kişi gerçek hayatta yok.Hayat işte burnumuzun dibindeki gerçeklere inanamazken bazen öyle hayallere kendimiz kaptırıyoruz fark etmeden bi peri masalı inşa ediyoruz kendimize sonra bu masal dünyası başımıza yıkılıyor ama neyse  =)


Dizideki her söze her şarkıya her ritme hayran kaldım bunlardan birkaçını not düşmem lazım =)



"Söz dururken aklımdan geçenler 

Birer birer göz yaşımda biriktiler 
Uzun uzun ağlarken terk edilenler 
Birer birer yalnızlığa yürüdüler"


Bir de Leyla ile Mecnun finalinde çalan şarkımız vardı üstteki sözlerin ev sahibesi =)




   Sonlara doğru çok hüzne boğdular ben de baştan beri hiç esprilerden bahsetmedim ama artık çok geç son satırlarımı yazıyorum. İzlemeyenler için de iyi oldu sürprizi kaçmadı de mi =)

25 Ekim 2013 Cuma

22:11 - No comments

Bildiğim Kadar Değilmiş Meğer...

 
    Birkaç gün önce "adı yok" dergisinde "sinek ısırığı diye bir hikaye okumuştum yazarın adını aklımda tutmamam büyük saygısızlık ama hikayesi bende çok çok hoş bir anı olarak kaldı.Bir sokak çocuğunun hayatını anlatıyormuş gibi ama bizim gereksiz tereddütlerimiz korkularımız daha çok anlatıyor.


 Her kelimesi özenle seçilmiş ve her cümlesinin üzerine kitap yazılabilirdi ama benim çok çok beğendiğim birkaçı şöyle :


  *Gülüyorduk..Her şeye rağmen gülüyorduk.'Her şey'i ve 'rağmen'i daha öğrenmemiştik.
  *Sihirli bir lambamız olsa söyleyecek 3 dilek bile bulamazdık.
  *Biz onların aynasıyız kaldır kafanı ki onlar utansın.
  *Utanma,korku,öfke,sevgi...Hepsi sonradan öğreniliyor.İnsanlar öğrendikçe hep bir şeylere mahkum yaşıyorlar.
  *Benim ki sineğin bacağındaki bir sinek ısırığı sadece.Tatlı tatlı kaşınan, kaşınmaya doymayan bir ısırık ...

    Sanki  hayatın kısa bir özetiydi  bu yazı küçücük dünyamızda ceviz kabuğunu doldurmayacak sorunlarımızla o kadar meşgulüz ki etrafımızda ne var başka insanlar nasıl acı çekiyor görmüyoruz.Hayata at gözlüğü ile bakıyoruz ve baktığımız yerde sadece kendimiz varız.O kadar benciliz ki bir başkasının dertlerini düşünecek düşünmeyi geçtim dinleyecek 5dk'mız yok.Oysa koskoca evrende küçücük bir noktaydık egomuz evreni aştı.tabi bu konular derin mevzular ben Sezenle devam ederek mevzuya daha da ayrı bir boyut katıcam =)




Bir yanağı okşayan kader diğerine bin tokat vurdu .
Bildiğim kadar değilmiş meğer dünya bize hep oyun kurdu.




21:24 - No comments

Beklenti Bende Hayat Bulmuş Sanki o_O

 

   Bob Marleyi severim çok hoş sözleri vardır ama bu sözünü nası hayata geçireceğimizi yazsaymış daha yararlı olurmuş.Ölünün arasından konuşmak gibi olmasın da bik bik bik  konuşmak kolay  gelsin de kendi yapsın hıh =/


   Tamam tamam sakinim :) Ama insanlar beklentisiz yaşayamaz ya da ben öyle düşünüyorum ya da ben insan değilim ne biliyim işte  =D  Beklentinin ete kemiğe bürünmüş haliyim sanki o kadar çok şey umuyor o kadar çok şey bekliyorum ki anlatamam.Ama beklediğimiz şeyler gerçekleşince daha da mutlu oluyoruz yanılmıyorsak.Mesela bi şeyin olmasını çok istediniz ve oldu o zaman dünyalarda sizin oluyor ve elde ettiğiniz şey daha kıymetli oluyor.

   Peki beklentisiz yaşasak nasıl yaşayacağız ki hadi uygulamayı geçtim ama hayalini bile kuramıyorum konuya o kadar uzağım =D Bir gün hayattan hiç bir beklentiniz olmayacak şekilde uyandınız yataktan kalkmanız için bi sebep var mı ? Hadi hayat sizi içine çekiyor artık üzerinize yüklenen sorumlukları yapmak zorundasınız kalktınız işinize okulunuza gittiniz kazandığınız para hangi amaca hizmet edecek ya da aldığınız notların sizin için kıymeti var .Peki tüm bu sorumluluklar bitince amaçsız hayatınızda ne yapacaksınız ?

  Beklentilerim beni çok yoruyor kurduğum hayaller yıkılınca kendimde yeniden başlayacak gücü çok zor buluyorum ama beklentilerim hayallerim umutlarım olmadan da ben bir hiçim .Varsın yıkılan hayallerim de olsun hayat hep kazandıklarımızdan ibaret  değil kaybettiklerimiz de bize çok şey katıyor.Belki de bizi güçlü yapan kaybettiklerimizdir =)


    Hayat her şeye herkese rağmen yaşanılası =)


20 Ekim 2013 Pazar

23:25 - 2 comments

Düzen Nizam İntizam

   
Bu başlık da nerden çıktı bilmiyorum aklımda birkaç  şey vardı ama kitap okurken ne kadar düzensiz bir insan olduğum aklıma geldi kendi kendime düşüncelere daldım.Diyorum ya bu aralar sarışın başladığım esmer bitiyor diye :)

    Hiçbir zaman düzenli bir insan olamadım olmadım demiyorum olamadım diyorum.Çok denedim programlar yapıp uymadım , kendimi cezalandırma yöntemini denedim ama caydırıcı olsun dediğim cezaları sonradan kendi kendime uygulamam zor oldu tabi :D


    Bir insanın hayatının tek bir alanında dahi düzen olmaz mı yok işte mesela masam konusunda titiz olsam güzel olurdu böylece belki çalışma isteği gelirdi o yok tamam bir de dolabım var biraz düzenli olsa annemle bu kadar kapışmazdık mesela düzenli ders çalışsam vize final zamanı aşırı çalışmaya çalışıp hüsrana uğramazdım.Hadi bunlar can sıkıcı şeyler ama sevdiğim şeylerde de düzenli değilim mesela kitap okumaya bayılırım ama onda dahi bir düzen yok kitabı aldığım gün 10 sayfa okuyorum ikinci üçüncü gün yüzüne bakmayıp sonraki gün 400 sayfa okuyup bitiriyorum.


     Başarısız  bir insan değilmişim en azından çevremdekiler öyle diyor ama hani başarı düzenden gelirdi ? Belki de başarılı değilimdir ki bence değilim :D




   Shakespare 'ın dediği gibi belki de iyi kötü insanımdır herkese öneriler veren bir bilgeyim ama kendi hayatımın cahiliyim dünyadaki her şeyi düzene sokabilirim belki ama kendi hayatımı değil...

15 Ekim 2013 Salı

17:47 - 6 comments

Bayram Mesajı :)

       Bayram mesajı dediysem öyle liderler gibi demeç verecek değilim efenim korkmayın ;) Bu bayram da telefonlarımıza bir sürü bayram mesajı geldi kimini samimi bulmadık kimi uzun geldi kimini okumadan cevabı yapıştırdık -senin deeee diye kimine cevap vermedik bile.Ben de toplu bayram mesajı attım ne kadar samimi oldu bilemem ama bir arkadaştan azar bile işittim toplu mesaj atıp unutulmadınız dedim diye.Haklı olabilirdi ama efenim ben de haticeyim hemen cevabı yapıştırdım listedeki işaretlemediğim insanlardan olmak istemiyorsan kapa çeneni diye :D

    Şaka bir yana toplu mesajlar birçoğumuza samimi gelmiyor.Ama bu mesajları atmazsak ya da gelen mesajlara cevap vermezsek hemen kızıyorlar orta yolu bulamadım efenim :) Hem madem o kadar biliyorlar onlar bir çözüm bulsunlar bizde uyalım değil mi  ;)

    Hatırlanmak güzeldir efenim sonuçta mesajı atan istemese toplu mesajdan sizi çıkarabilirdi ama yapmamış demek ki sizi hatırlamaya layık görmüş de mi :) Kıymet bilmek lazım.



 Toplu mesaja sizi birazcık da olsa ısındırdığımı düşünüyorum o zaman herkese pardon herkes nerden çıktı kıymet verdiğim insanlara attığım toplu mesajı sizlerle de paylaşayım  :


"  Yaşamaktır Hayatı mutluluklarla, sevmektir sevilenleri güzel günde hatırlamak, En güzel Anıları Ufakta Olsa bir mesajla Hatırlamaktır, Bu Bayramda Unutulmadığınızı Bilmenizi isterim... Hayırlı bayramlar : )"


    Şeker Tadında Bayramlar Efenim  : ) Şekeri kavurmayı çok kaçırmayın ; )

14 Ekim 2013 Pazartesi

19:26 - No comments

Üstüruplu Bir Dil Var Mıdır ?

       
           Alışkanlık haline geldi kafama takılan soruları blogda yazarak tartışmak  :D  Nereden mi geldi aklıma ? Facede takılırken önce bu fotografı sonra da şu sözü gördüm :
   "Keşke söyleyebilsek birbirimize dürüstçe: " Seni Seviyorum ama şu anda değil.Seni görmek istiyorum ama bugün değil. " 
          Keşke kırılmasak bunları duyduğumuzda,rahat        olsak,anlasak... "

                                                                -Elif Şafak / Şemspare


  
    O yüzden soruyorum üstüruplu bir dil var mıdır diye.Kelimeler kırabiliyor insanı bu yüzden demişler ya dil yarası en acı yaraymış diye.Ama Elif Şafak ne diyor birbirimize dürüstçe söylesek ve duyunca da kırılmasak ! Ne söylemek kolay ne de kırılmamak.Düşünün karşınızda sizi çok seven biri var ama siz kendinizi bu sevgiye layık görmüyor ya da hazır hissetmiyorsunuz seni seviyorum ama şu an değil dediniz kısaca ona bekle demiş oldunuz.Umut vaaddettiniz .Siz bile bilmiyorsunuz ne zaman döneceğinizi ne zaman hazır hissedeceğinizi şimdi değil ama ne zaman bunu siz bile bilmiyorken karşınızdakine garantiyi verdiniz.Kalbiniz acıdı mı ?Mutsuz hissettiniz mi ?Yoksa rahatladınız mı kurtulduğunuz için ? Şimdi siz kötü biri misiniz ?



     Bir de işin diğer tarafından bakalım.İstese canınızı verebileceğiniz sevdiğiniz beni bekle diyor.Ne zaman dönecek peki ? Cevap yok mu ? Peki siz her şeye rağmen bekleyecek misiniz ? Bekleyeceksiniz değil mi ?Peki ne cevap vereceksiniz şimdi ?




- Tamam kırılmadım ben seni anlıyorum :)


   Ne kırılmadınız mı hadi ama :/ Ama siz de haklısınız ne diyebilirsiniz ki ben kalamam diyene.Kırıldım deseniz ne yapabilecek ki değil mi ?

    Kelimeler kırar insanı karşınızdaki alınmadın değil mi diyince yok canım dersiniz ama alınırsınız özellikle de söyledikleri normalmiş gibi -KIRILMADIN DEĞİL Mİ ?- diye sorunca.   

    Yine duygusala bağladım azcık anormalim değil mi :D Belki Elif Şafak bunları düşünerek demedi ama ben neler düşündüm :D Atilla İlhan gibi "sarışın başladığım esmer bitiyor" :) Güya izlediğim filmi anlatacaktım ama neyse o da bir dahaki sefere ;)

12 Ekim 2013 Cumartesi

21:39 - 4 comments

Kullanılmamış Hayat ...

 
   Garip bir başlık oldu değil mi ?? Bu aralar bunun üzerinde düşünüyorum anı yaşamak mı yoksa daha iyi şeyler olmasını mı beklemek mi daha doğru ? Diyeceğim ama "carpe diem"  diyeceksiniz ama kendinize daha iyi bir gelecek için hangimiz endişe duymuyoruz ya da hangimiz başımıza gelen felaketlere soğuk kanlı yaklaşabiliyor ??Hayat zor di mi  ;)


   Nereden mi geldim bu konuya 6 gün önce biricik kankilerim ufak bi karışıklıktan dolayı benim doğum günümü o gün zannedip hediye telaşına düşmüşler ve çok tatlı bi hediye almışlar kitap kılıfı.O kadar şekerdi ki okuduğum kitaba takıp kirletmek istemedim bir defter alıp günlük yapmak geldi aklıma ama gelin görün ki uygun bi defter bulamadım.Şu an masamın üzerinde sessiz sedasız uyuyor garibim :) Sonra bir de onun yanında arkadaşımın giresundan içini fındıkla doldurup getirdiği şirin hediye kutusu var o gariban da içi bomboş duruyor layık olduğu şekilde kullanma korkusu hiç kullanmama sebep oluyor.Hayatım da öyle işte en iyisi olsun derken olan hiçbir şey yok :D. Aman daha iyisi olsun aman dur biraz daha bekleyim derken hayat elimden kayıp gidiyor ama bi şey yapmıyorum .Paranoyak ya da deli olduğumu düşünmüyorsunuz de mi ay düşünüyorsanuz çok ayıp valla :D



   Neyse efenim biz carpe diem mevzusuna gelelim doğrudur anı yaşamak lazım takılmamak lazım de mi bunu yapmak zor ama be :)


    Carpe diem ile ilgili aklıma özlü söz gelmedi sevgili google'a sorayım dedim ama  bendeki psikopatlık oraya da yansımış olacak ki şu sözü buldum :"
  • Titanik batarken elinde kemanıyla "Kimse bizi dinlemiyor ama biz yine de çalalım." diyen adamın kafasını yaşamak istiyorm bazen. "

   Carpe diem zor zanaat canlar yok ben öyle şeylere takılmam yok ne kadar olumsuzluk olsa da ben pozitifim diyemiyor insan ;) En nihayetinde bizlerde bi pollyanna değiliz de mi :)


   Yok ben öyleyim diyorsanız titanik batarken konser vermeye devam edin siz ben daha iyisini beklerken sahibinden az kullanılmış bir hayatı teslim edeceğim günün birinde :)


9 Ekim 2013 Çarşamba

00:30 - No comments

ONARMAK ZORDUR




Şarkılar değil de
Hep kulaklar bitiyor,
Onarmak zordur.

Bir yürek üşümüş
Kapamış kapılarını,
Onarmak zordur.

Bir şey yitirilmiş
Hiç eskimeyecektir,
Onarmak zordur.

İnsanIn içine düşen korku
Özgürlüğünden olmuştur,
Onarmak zordur.

Ölümü düşünmek yenilmek,
Sevmek ölümü yenmektir,
Onarmak zordur.
Özdemir Asaf

6 Ekim 2013 Pazar

00:07 - 5 comments

Beklemek ...

          Ne güzel bir söz değil mi ? "Sonra çay bize gerçeği öğretti : bekleyen her şey soğur acır ve bayatlar ". Beklemek ne acıdır bilirsiniz değil mi ? Keşke bilmeseydik mi diyorsunuz e haklısınız.


       Neyi kimi neden beklediğinizin önemi yoktur beklemek her zaman yorar insanı .Gözünüz kapıda birini beklediğinizi düşünün kapı her an açılacak ve beklediğinizi hemen karşınızda bulacakmış gibi hissediyorsunuz.Bekliyorsunuz kapı açılacak diye ama ısrarla açılmıyor ha şimdi ha birazdan derken bitkin düşüyorsunuz.Düşünmeye başlıyorsunuz kapı açılsa ve gelse ne olacak siz artık bir dakika önceki insan değilsiniz ki yorgun düştünüz gelen onarabilecek mi sizi.


     Ölümü de bekler insan hayattan ve yaşamaktan bıkan insan bekler ölümü.Ölümde yakındır insana ama bekleyene gelmez o da.


       Beklemek gelmeyecek bir gideni olmayacak bir nedeni beklemek...Beklemek zordur gözünüz yollarda kalır hayallere dalarsınız ama gerçeğe dönmek zorundasınızdır ve ne yazık ki gerçekler acıdır...

      
    "Gençliğimde aradığımı yaşlılığımda buldum ,  neylersin. Ya ben erken geldim ya sen geç kaldın vuslata , neylersin. Kader".                            ŞEMS-İ TEBRİZİ



     "Beklemek şimdi hiç duymayan birine dünyanın en güzel şarkısını söylemek kadar anlamsız.      http://www.youtube.com/watch?v=CBxOAFrsyxA"





    Beklemek üzerine ne çok söz var değil mi herkes bekliyor çünkü birini bir şeyi bir günü bekliyor.Beklemek kötü de biz acaba birini bekletiyor muyuz bir yere geç kalıyor muyuz biri bizim yüzümüzden hayata küsüyor mudur ???